300 Sagalassos'lu

Antoninler Çeşmesi'nden 1800 yıldır 'aşk' akıyor Sagalassos Antik Kenti'nde bin 800 yıldır akan, mitolojiye göre suyunun insanları güzelleştirdiğine ve bu sudan içenlerin aşık olduğuna inanılan Antoninler Çeşmesi ihtişamıyla zamana meydan okuyor. Kazı başkanı Belçikalı Prof. Dr.Jeroen Poblome, dünyadaki bütün antik kentlerde çalışan çeşme sayısının üç olduğunu, Bunlardan ikisi Sagalassos'ta biri Geç Helenistik küçük çeşmemiz ve Antoninler Çeşmemiz, üçüncüsü ise Yunanistan'da. Love' has been flowing from the Antonine Fountain for 1800 years The Antonine Fountain, which has been flowing for 1,800 years in the Ancient City of Sagalassos, and whose water is believed to make people beautiful and those who drink its water fall in love, according to mythology, defies time with its magnificence. The head of the excavation is Belgian Prof. Dr.Jeroen Poblome stated that the number of working fountains in all ancient cities in the world was three. "Two of these are in Sagalassos, one is our Late Hellenistic small fountain and the Antonine Fountain, and the third is in Greece. Video by @talatakl

Antoninler Çeşmesi (Türkiye nin Aşk Çeşmesi) MS. 161-180 yıllarında inşa edilmiş olan Sagalassos Antoninler Çesmesi, 28 m boyunda ve 9 m yüksekliğindedir. Mevcut bir teras duvarının hemen önüne inşa edilmiş olan anıtsal yapı, oldukça ihtişamlı bir görünüme sahiptir. Çeşmenin suyu, merkez nişte bulunan 4,5 m yüksekliğindeki şelaleden akıp 81metreküp kapasitesindeki havuzu doldurmaktaydı. 650’li yıllarda meydana gelen büyük deprem sonucunda çeşme yapısının yıkıldığı bilinmektedir. Tamamen toprakla kapanmış olan çeşmenin kalıntıları, 1994-95 yıllarında Arkeolog M. Waelkens tarafından yapılan kazılarla gün ışığına çıkartılmıştır. Kazılar sonucunda yapının podyumunun halen ayakta olması ve yapı taslarının, kırılıp parça parça olmasına karşın büyük çoğunluğunun mevcut ve çok iyi korunmuş bir durumda olması, anıtsal çeşmenin yeniden ayağa kaldırılmasını mümkün kılmıştır. Anıtsal çeşme, 1998-2010 yıllarında yapılmış olan restorasyon çalışmaları ile yeniden Roma Dönemindeki ihtişamına kavuşmuştur. Antonine Fountain (Türkiye's Fountain of Love) MS. Sagalassos Antonine Fountain, built in 161-180, is 28 m long and 9 m high. The monumental structure, built right in front of an existing terrace wall, has a very magnificent appearance. The water of the fountain flowed from the 4.5 m high waterfall in the central niche and filled the pool with a capacity of 81 cubic meters. Occurred in the 650s It is known that the fountain structure collapsed as a result of the great earthquake. The ruins of the fountain, which was completely covered with soil, were unearthed during the excavations carried out by Archaeologist M. Waelkens in 1994-95. As a result of the excavations, the podium of the building was still standing and the majority of the building blocks, although broken and fragmented, were present and in a very well preserved condition, making it possible for the monumental fountain to be rebuilt. The monumental fountain regained its glory during the Roman Period with the restoration works carried out between 1998 and 2010. Doç. Dr. Ali YAŞAR Archaeology/ADU Pamukkale Üniversitesi

Sagalassos Kenti, çağlar boyunca sayısız kültüre ev sahipliği yapmış ve kentin Anadolu coğrafyasının en eski milletlerinden biri olan Psidialılar tarafından kurulduğu biliniyor. Sagalassos bölgesinde ilk yerleşim, Frigler ile başlamış ve ardından Lidyalılar, Persler, Romalılar ve Selçuklularla ile bölgede şehir hayatı devam etmiştir. Her milletten bir iz görebileceğimiz bu ören yerindeki topraklar en çok Roma döneminde altın çağlarını yaşamıştır. Ünlü Roma İmparatorlarından Nerva, Hadrianus, Septimus Severus ve meşhur imparatoriçe Salonina, kent adına para bastırıp, Sagalassos’un şanını daha da yüceltir. Dönemi için oldukça önem ve prestij elde edilen kentte ticari hayat ise oldukça hareketlidir. Bölgenin verimli ovalarını zaman içinde sınırlarına dâhil eden kent, bir süre sonra Roma yol ağına da bağlanır. Sagalassos’un seçkinleri, denizlere bağlanan şehirdeki barış ortamının sunduğu çeşitli olanakları ve ekonomik fırsatları görerek bölgeye yatırım yaparlar. Böylelikle kentin nüfusu artar ve gelişmiş bir bölge haline gelir. Pamphylia ile Psidia’yı birbirine bağlayan yol üzerinde yer alan Sagalassos, Antik Yunan’da Psidya’nın başkentiydi. Aynı zamanda kent, ‘Aşıkların ve İmparatorların Şehri’ olarak bilinmesi ile birlikte ülkenin en romantik antik kentlerinden biri olmuştur. Ören yerine giriş yaptığınızda taş binalar, hamam, kireç ve metal fırınları, agora çeşme ve odeon; kuzeye doğru ilerledikçe tiyatro, Neon kütüphanesi, Helenistik Çeşme, seramik üretim merkezi; şehrin merkezinde ise Yukarı Agora, meclis binası, kilise, Heroon, tapınak ve Cladius kapısı bulunmaktadır. Sagalassos bölgesinin su kaynağı açısından zengin bir yapıya sahip olduğunu ve bu durumun mimari etkilerini tüm şehirde görmek mümkün. Şelaleyi andıran, devasa boyuttaki Antoninler Çeşmesi tüm şehre yetecek kadar büyük bir hamam ile adeta suyun medeniyetler için olan önemini vurgulamak istemişler. /blogs/trail-of-us/sagalassos-antik-kenti

Sagalassos Antoninler Çeşmesi  MS 161-180 yılları arasında inşa edilmiş muhteşem bir anıt olan bu çeşme, yapımında kullanılan 7 farklı renkteki taş ve suyla buluştuğunda etkileyici ışık oyunları yaratan Afyon mermeri kullanımıyla dikkat çekiyor. Roma İmparatorluğu döneminde bir prestij nişanı olarak inşa edilen çeşme; ebatları, üzerindeki nişlerde bulunan heykelleri ve şelalesiyle gerçekten görkemli bir yapı. Yakın zamanda yapılan restorasyon çalışmaları ile tıpkı 1800 yıl önceki gibi kentin yukarı agorasını güzelleştirmeye devam eden çeşmeyi mutlaka görmelisiniz. Hadrian Çeşmesi  Sagalassos’u Pisidia’nın başkenti ilan ederek kentin gelişmesine büyük katkıda bulunan Roma İmparatoru Hadrianus’u onurlandırmak adına yaptırılan bu çeşmenin kalıntıları da kentin görülmeye değer yapıları arasında yer alır. Günümüzde yalnızca belirli bir bölümü ayakta kalabilmiş olsa da kentin sütunlu caddesinin bitiminde yer alan iki katlı ihtişamlı çeşme, Antik Çağ’da olduğu gibi günümüzde de etkileyici bir anıttır. Tiyatro  Sagalassos’un 9000 kişi kapasiteli tiyatrosu, 1600 m yükseklikte, neredeyse insanı ürkütecek denli haşmetli bir manzaraya sahip bir mekândır. Belki de bu kadar yükseğe kurulmuş tek Roma tiyatrosu olan yapının hakim olduğu manzara gerçekten nefes kesici. Burada, manzarasıyla bu denli güçlü duygular uyandıran bir tiyatroda gerçekleşen antik performanslar ve o performansların ritüelistik tonuyla ilgili hayallere dalmamak gerçekten imkansız. Doruklardaki şehir Sagalassos’un tiyatrosu, sunduğu manzarası ve hissettirdikleriyle antik kenti ziyaret etmek için tek başına bile yeterli bir sebep. Kuzey Batı Heroon  MS 1. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen ve 15 metrelik yüksekliğiyle bir kuleyi andıran yapının kime adandığı tam olarak bilinmiyor. Heroonlar genellikle bir kahramanı onurlandırmak için inşa edilen tapınak benzeri anıtsal yapılardır. Sagalassos'ta yeniden ayağa kaldırılmış bu Heroon'un kime adandığı bilinmese de Sagalassos halkı için önemli biri olduğu kesindir. Yapı, abidevi görünüşünün yanında büyük olasılıkla Dionysos kültüyle ilişkili olan dans eden kızların kabartmalarıyla da dikkat çekiyor.

Sagalassos Antik Kenti - Burdur Sagalassos, Ağlasun İlçesi'nin 7 kilometre kuzeyinde ve Akdağ yamaçlarında denizden 1700 metre yüksekliğindedir. Sagalassos, Pisidia Bölgesi'nin Roma İmparatorluk Dönemi'nin en önemli şehridir. Şehirde bulunan yapıların büyük bir çoğunluğu Roma Dönemi'ne aittir. Sagalassos’un ilk tespiti 1706 yılında Fransız gezgin Paul Lucas tarafından yapılmıştır. Bulutların arasındaki şehirde girişte konutlar, aşağıda hamam, kireç ve metal fırınları, aşağı agora (çarşı), çeşme ve odeon, daha yukarıda, kuzeyedoğru ilerledikçe konutlar, sağ tarafta tiyatro, Neon kütüphanesi, Helenistikçeşme, seramik üretim merkezi, şehrin merkezinde yukarı agora, meclis binası, kilise, sol üst tarafta heroon, tapınak ve Cladius kapısı bulunmaktadır. Sagalassoslular M.Ö. 3'üncü bin yılın sonlarında Batı ve Güney Anadolu’da yaşayan Luvi kabilelerinin bir kolu olan Pisidia halkındandır. M.Ö. 333 yılında Büyük İskender, bu şehri ele geçirmiştir. Sagalassos, Seleucid (Seleukos) ve Attalid (Attalos) hakimiyetlerine girmiş, M.Ö. 25 yılında Galatia kralı Amyntas’ın, ardından Agustus tarafından Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Hadrian’ın 120’li yıllarda Sagalassos’u Pisidia imparatorluk kültünün resmi merkezi seçmesi üzerine başlayan çok daha büyük çaplı ekonomik büyüme, bir yüzyıl sürecek imar büyümesini başlatmıştır. 6'ncı yüzyılın ortasına kadar gelişmeye devam eden kent M.S. 590 yılında yaşanan büyük depremde yerle bir olmuştur. M.S. 13'üncü yüzyıl ortalarında Selçukluların son Bizans kalelerini de ortadan kaldırmasına kadar kentin yıkıntıları arasında birkaç küçük köy ayakta kalmaya devam etmiştir. En belirgin yapısı muhteşem Antoninler çeşmesidir. Şehir, İmparator Hadrian (M.S. 2'nci yüzyıl) döneminde ekonomik siyasi ve sosyal anlamda en iyi dönemini yaşamıştır. Sagalassos, küçük Asya’da belki de terk edildiği günden günümüze kadar en iyi korunagelmiş antik yerleşimlerden biridir. Sagalassos 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır. ... Tamamı 👇👇👇👇👇👇👇 https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/burdur/gezilecekyer/sagalassos-antik-kenti @valiturkeroksuz @burdurvalilik

ANTİK PİSİDİA’NIN GİZLİ KALMIŞ BAŞKENTİ - SAGALASSOS PELİN EMRAHOĞLU Seyahat etmek bir çoğumuzun hayali. Uzun bir süreden beri çok uzakta olmayan ama pek de bilinmeyen bir coğrafya parçasını keşfetmek için arayış içindeydim. Harita başına geçiyor, gezi sitelerini karıştırıyor, istediğim gibi bir yer bulamayınca vazgeçiyordum. Bir gün işim gereği okuduğum ekonomi ile ilgili köşe yazarlarından biri,  Burdur’un Ağlasun ilçesi sınırları içerisinde, antik Sagalassos kenti yakınında inşa edilmiş bir dağ otelinde ekonomik bir çalıştaya katıldığından bahsediyor ve bu antik kent için “İzmir için Efes ne kadar değerliyse, Burdur için de Sagalassos o kadar kıymetlidir” diyor Ancak ben bu antik kentin adını daha önce duymamış olmamın utancı içinde hemen ilk gezi planımıza alıyorum. Bir sonbahar mevsiminde, planımız elimizde, hep detaylı gezmek istediğim Göller Bölgesi’ne hareket ediyoruz. Gezi güzergahımız üzerinde bulunan Beyşehir Gölü, Eğirdir Gölü, Isparta Gölcük Tabiat Parkı, Kovada Gölü Milli Parkı ve Burdur Gölü’nün sonbahar renk cümbüşünü seyrederek yaptığımız yolculuktan bahsetmeyeceğim.  Birkaç fotoğraf paylaşmam yeterli olacaktır o büyülü güzellikleri anlatmaya. Hedefimiz belli.  Bugün artık dünya çapında tanınan Sagalassos’a ulaşmak için önce bizi Ağlasun kasabası karşılıyor. Arabayla yaklaşık iki kilometreye yakın  bir yüksekliğe çıktıktan sonra yolun sonunda, o meşhur Pisidialıların yaşadığı Sagalassos bizi tepede bekliyor. Mağara, tapınak ve kaya mezarlarıyla dantel gibi işlenmiş tepeler. Yüzyılların kültürel izini örterek saklamış topraklar. Suları, dağları, bağları, dereleri, pınarları, vadileri, şelaleleri var bu bölgenin. Yukarıya nefes nefese tırmanmaya başlıyoruz. Tepede göz alabildiğine sonsuz açıklıkta bir manzara var.  Öyle bir yere kurulmuş ki etrafı dağlarla çevrili, ağaçlıklı, uçsuz bucaksız yaylalara bakan, nefes kesen bir manzaraya sahip. Aşağıda olağanüstü bir vadi var ve bu vadiye bakınca mavinin en güzel tonlarını görebiliyorsunuz. ... more 👇👇👇👇👇👇👇👇 /yazilar/antik-pisidianin-gizli-kalmis-baskenti-sagalassos/250 Fotograflar @emreyildrm_

Sagalassos Antik Kenti - Burdur Sagalassos, Ağlasun İlçesi'nin 7 kilometre kuzeyinde ve Akdağ yamaçlarında denizden 1700 metre yüksekliğindedir. Sagalassos, Pisidia Bölgesi'nin Roma İmparatorluk Dönemi'nin en önemli şehridir. Şehirde bulunan yapıların büyük bir çoğunluğu Roma Dönemi'ne aittir. Sagalassos’un ilk tespiti 1706 yılında Fransız gezgin Paul Lucas tarafından yapılmıştır. Bulutların arasındaki şehirde girişte konutlar, aşağıda hamam, kireç ve metal fırınları, aşağı agora (çarşı), çeşme ve odeon, daha yukarıda, kuzeyedoğru ilerledikçe konutlar, sağ tarafta tiyatro, Neon kütüphanesi, Helenistikçeşme, seramik üretim merkezi, şehrin merkezinde yukarı agora, meclis binası, kilise, sol üst tarafta heroon, tapınak ve Cladius kapısı bulunmaktadır. Sagalassos Ancient City - Burdur Sagalassos is 7 kilometers north of Ağlasun District and 1700 meters above sea level on the slopes of Akdağ. Sagalassos is the most important city of the Roman Imperial Period in the Pisidia Region. The majority of the buildings in the city belong to the Roman Period. The first detection of Sagalassos was made by French traveler Paul Lucas in 1706. In the city between the clouds, there are residences at the entrance, baths, lime and metal kilns below, lower agora (market), fountain and odeon, higher up, as you move towards the north, residences, on the right, the theatre, the Neon library, the Hellenistic fountain, the ceramic production center, the upper agora in the center of the city, the parliament. building, church, heroon, temple and Claudius gate on the upper left. Fotograflar @krzysztof6439

The archaeological site of Sagalassos is located in southwest Turkey, near the present town of Ağlasun (Burdur province); roughly 110 km to the north of the well-known port and holiday resort of Antalya. The ancient city was founded on the south facing slopes of the Taurus mountain range and was the metropolis of the Roman province of Pisidia. Next to its mountainous landscape, a series of lakes form another typical feature of the regional geography. Today this region is known as the Lake District. The first traces of hunter/gatherers in the territory of Sagalassos date back to some 12 000 years BP. During the eighth millennium BC, farmers settled along, the shores of Lake Burdur. During the Bronze Age, territorial "chiefdoms" developed in the region, whereas Sagalassos itself was most probably not yet occupied. This may have changed by the 14th century BC, when the mountain site of Salawassa was mentioned in Hittite documents, possibly to be identified with the later Sagalassos. Under Phrygian and Lydian domination the site gradually developed into an urban centre. During the Persian period, Pisidia became known for its warlike and rebellious factions; a reputation to which the region certainly lived up in 332 BC, when Alexander the Great experienced fierce resistance at Sagalassos while conquering the region as part of his conquest of the Persian kingdom. Pisidia changed hands many times among the successors of Alexander, being incorporated into the kingdom Antigonos Monopthalmos (321-301 BC), perhaps regaining its autonomy under Lysimachos of Thrace (301-281 BC), and then being conquered again by the Seleucids of Syria (281-189 BC) and later given to Attalids of Pergamon (189-133 BC). The use of Greek, the development of Municipal institutions and material culture of Greek origin seem to testify to fairly quick Hellenisation, but the recent discovery ... More 👇👇👇👇👇👇👇👇 /en/tentativelists/5409/ Video by ingashulgina

ANTİK ROMA’NIN SANAT MERKEZİ SAGALASSOS Sagalassos Antik Kenti Türkiye’nin güneybatısında, Burdur’un Ağlasun ilçesinde yer alır. Şehirde bulunan yapıların büyük bir çoğunluğu Antik Roma dönemine aittir. Sagalassos ilk kez 1706 yılında Fransız gezgin Paul Lucas tarafından keşfedilmiştir. Bulutların çevrelediği yüksek rakımlı antik kentte; konutlar, hamam, kireç ve metal fırınları, agora (çarşı), çeşme, tiyatro, kilise ve tapınaklar bulunmaktadır.  SAGALASSOS, THE ART CENTER OF ANCIENT ROME Sagalassos Ancient City, Turkey's methods, is located in the Ağlasun district of Burdur. Most of the buildings in the city belong to Ancient Rome. Sagalassos was first discovered by French traveler Paul Lucas in 1706. In the high altitude ancient city surrounded by clouds; There are residences, baths, lime and metal kilns, agora (bazaar), fountains, theatres, churches and temples.

Bugün Sagalassos’u gezenler, kentin Yukarı Agora’sında (meydanı), restore edilmiş ve suları çağlayan bir anıtsal çeşme, yaklaşık 13 m. yüksekliğinde onursal sütünlar, iki kemerli kapı ve agorayı çevreleyen yapıların kalıntılarını görebilirler. Antik kentte ayrıca devasa bir Roma hamamı, bir kütüphane, suyu pınarından akan küçük bir çeşme, bir kent konağı, 9000 kişilik bir tiyatro ve şehrin bin yıllık tarihini anlatan başka pekçok eser yer alır. Kazılarda ele geçen buluntular ve dünyaca ünlü heykeller, Burdur Müzesi’nde sergilenir. Sagalassos Antik Kenti’nin Önemli Eserleri: Aşağı Agorada Yer Alan Ares, Herakles, Hermes, Zes, Athena Ve Poeidon Büstleri Marcus Aurelius Heykeli Adrian Heykeli Tiberius Dönemi Kapısı MÖ 100’lü Yıllarda İnşa Edilen Kent Meclisi Dorik Çeşme Neon Kütüphanesi Antoninler Çeşmesi Video by @dogann_mlk

The Ancient City of Sagalassos Although it is still not so popular among the visitors, Sagalassos is definitely one of the best preserved ancient cities in Turkey. It is located in southwest Turkey, north of the coastal city of Antalya in the Mediterranean region. It was the most important city of ancient Pisidia, located in the Taurus Mountain chain. The city is located 1450 meters above the sea level.    The city was conquered by Alexander the Great in 333 BC on his way to Persia, and it joined the Roman Empire in 25 BC, when it started to grow as an urban center. Sagalassos was on the Anatolian road network, so it was well connected with both the interior and the cities on the coast. The city was an important production and export center for pottery and agricultural products. It is one of the cities that very quickly adopted Hellenistic culture. After the Hellenistic and Roman rule, the third important period in the city’s history starts in the 4th century when it becomes Christian, which especially influenced the architecture. The gradual decline of Sagalassos that began in the 7th century was caused by earthquakes and a plague epidemic, so by the 13th century it was completely abandoned. Then the Seljuk Turks arrived and developed a town of Aglasun (name derived from the word Sagalassos) in the same area ... more 👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇 /blog/the-ancient-city-of-sagalassos/ Fotograflar @nylonearth

Sagalassos Ancient City Sagalassos, located in the Burdur province of southwest Turkey, is widely regarded as one of the best-preserved ancient cities in the country. Situated over 100 kilometers north of the coastal city of Antalya, the city was once the most important urban center of ancient Pisidia, an area encompassing the Taurus Mountains to the south, the Mediterranean Sea, and the Anatolian plateau to the north. Sagalassos is situated on south-facing slopes, ranging between 1,450 and 1,600 meters above sea level. As the city grew, it gradually incorporated the surrounding valleys into its municipality. The city has a rich history, having been conquered by Alexander the Great in 333 BC during his campaign to Persia. Sagalassos prospered after it joined the Roman Empire in 25 BC, becoming an important hub for trade and commerce. The city was linked to the Anatolian road network and was connected to the coastal cities of Lycia, including those of Ionia. In ancient times, Sagalassos was known for exporting pottery and agricultural products. Following Alexander's death, the region was governed by Antigonus Monophthalmus, Lysimachus of Thrace, or the Seleucids of Syria. Despite its long history and many challenges, Sagalassos remains a remarkable example of ancient urban planning and architecture. The architecture of Sagalassos bears the influence of Hellenization and Roman rule, which lasted for centuries. Construction in the city ceased from 235 CE until the 4th century CE, but a series of administrative developments led to changes in customs and the resumption of building in 368 CE. During this period, the locals had less involvement in the city's management, and religious shifts caused changes in the architectural style of the later years. Despite Sagalassos's resilience, three major events in the sixth and seventh centuries contributed to its gradual decline. Each century began with an earthquake, and in 541-542 CE, a plague epidemic ravaged the city. ... More 👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇 /sagalassos-ancient-city.html Fotograflar @viagem.2022