Dünyası dün’ya olanlar
Parçalandıkça toparlanması zor anılara sahip oluyorlar
işim her zaman daha gerçek olanla
hayal dünyamda yaşamam da bundan sebep
ayrımınına iyice varmak için hayal ile gerçeğin
Yağmur kimseyi dinlemeden
Hakkında söylenenlere aldırmadan
Yağıyor
Emri veren Allah
Yağmur olup yağsam keşke ben de
Ya da bi şimşek olup
karanlık göğü kısa bir an için bile olsa aydınlatabilsem
Sahip olduğum bu benlik taşıyamamadığım kadar ağır artık
O benim için değil de
Ben onun için varmışım gibi bi hal almaya başladı aramızdaki ilişki
Korkuyorum ana
Pes edip teslim olurum diye bir gün bugünümü yaşayamaz olmaktan korkuyorum
Yol kenarında biten önü alınmaz otlar gibi çoğalmaktan korkuyorum
İnsanların sadece yürüdüğü kısmının açıkta kaldığı araziler
Şehir taşınalı 300 yıl olmasına rağmen
Üç duvarından hala vazgeçemeyen harabe gibiyim ana
Ne bir dört duvarım
Ne de bir çatım var üstümde
Korkuyorum ana
varlığıma işaret bu üç duvarımdan da olursam diye çok korkuyorum
Şehir taşınalı 300 yıl olmasına rağmen
Üç duvarından hala vazgeçemeyen harabe gibiyim ana
Uzaktan bakıp hikayemi merak ediyorlar ama onarmak akıllarına bile gelmiyor insanların
Şehir taşınalı 300 yıl olmasına rağmen
Üç duvarından hala vazgeçemeyen harabe gibiyim ana
Kalmış üç duvarımla 300 yıl öncesinden haber veriyorum
Üç duvarla bile olsa ayaktayım hâla
Hem onlar beni inşa edemez zaten anne
Bir kez inşa edilir bir bina çünkü
Ben durabildiğim kadar duracağım anne burada
Bütün heybetimle devam edeceğim
İnsanlara hikayemi hatırlatmaya.
Beni gördükten on sene sonra hatırlasa bi çocuk
ve beni yazsa defterine
bi üç yüz yıl daha yaşarım ben
Bi şey lazım mı ana, çıkıyorum ben.
Abdulgani İlhan